user
Sermaye Cami
Zenginler, Kırk Asırlık Türk Yurdu Cd. No:60, 31070 Antakya/Hatay


Yorumlar
İb
Yorum №1

Antakyaya geldiğinizde bu camiyi mutlaka gezin. Burası Eski Antakya ve bu caddenin üst sokaklarını mutlaka adımlayın. Dünyanın en dar sokaklarını göreceksiniz. İk günkü gibi ihtişamıya duran Eski Antakya Evlerini dünya gözü ile seyredin.En önemlisi Sarı Miye Camisini gezdikten sonra hemen arkasındaki kiliseye gidin ve kilisenin çan kulesine çıkın. Buradan Çan, Minare ve Havrayı tek karede göreceksiniz. Harika bir an yaşacayacaksınız.Antakyayı gezerken araca hiç ihtiyacınız olmayacak. Sürekli yürüyerek gezin. Devamlı farklılıklara şahit olacaksınız.Antakyanın hakkında çok fazla bilgi bulunmayan camilerinden biridir. Avlu girişinde yer alan yazıtına göre 1131 H./ 1719M. yılında Sarımı Hacı Halıl tarafından yeniden tamir ettirilmiştir. Yazıtının tam metni şöyledir: Şükür tamir-i cami hüsn-ü mukadder Olub bin yüz otuz birde mükerrer ilahı Sarımı Hacı Halilden KabOI kıloldu itmamı müyesser (1131 Hicri) Yazıtta adı geçen Sarımı Hacı Halilin kim olduğu hakkında bilgi edinilememiştir. Sarımı sözcüğünün Arapça ‘da keskin kılıç anlamına geldiği bilinmektedir. Hacı Halilin lakabına göre güç sahibi, otoriter bir kişi ya da aile mensubu olduğu düşünülebilir. Caminin günümüzde Sermaye Camii olarak adlandırılması, Sarımıyenin halk arasında zamanla farklı telafuz edildiği biçiminde açıklanabilir. Antakyalılar arasında, 19. yüzyılda yaşanan depremden sonra caminin onarımının halk arasında toplanan paralarla gerçekleştirildiği, bu paranın onarıma sermaye olduğu söylenmekteyse de gerçekliği olmadığı açıktır2.Sarımıye Camiinin bir de medresesinin bulunduğu bilinmektedir. 1903 tarihli Sal name-i Maarif-i Umumiyeye göre (s.463) anılan tarihte medresenin müderrisi Ahmed Efendi olup, 15 öğrencisi bulunmaktadır3 Sarımıye Medresesinin Halefzade Süreyya Beyin belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirilen bugünkü Kurtuluş Caddesinin açılması çalışmaları esnasında yolda kaldığından yıktırıldığı düşünülebilir.Caminin kesme taş minaresi, yapıdan kopuk olarak avlunun güneyinde tek başına yer almaktadır. Minarenin kürsüsü tonoz biçimde düzenlenerek, altından geçilerek avluya ulaşılması sağlamakta, çaminin avlu giriş kapısı işlevini görmektedir. Minare, sanat tarihi açısından Sarımıye Camiinin en önemli unsurudur. Minarenin altında yer alan ahşap giriş kapısı derin bir niş içerisine alınmış, nişin iki yanına taş sekiler yerleştirilmiştir. Kapının üzerinde yer alan yazıtı çevreleyen kemer alnı dekoratif yaprak dizileriyle süslenmiştir. Dekoratif diziler minarenin pabuç bölümünde ve pabuçtan silindirik gövdeye geçişlerde de kullanılmıştır. Minarenin sokak ile birleştiği köşede pah oluşturulmuş, bu pahın tepe bölümü mukarnaslarla süslenmiştir. Kapı nişinin iki yanındaki taş sekilerin üzerinde de aynı mukarnaslardan oluşan birer dizi yer almaktadır. Minarenin şerefe altı üst üste çemberler oluşturan mukarnas ve küçük kemer dizileri ile süslenmiştir. Şerefe bölümü ve üstündeki külah ahşaptır. Şerefe korkuluğunun üzeri ahşap dekoratif kemerlerle çevrelenmiştir. Üzeri geniş bir saçaktan sonra piramidal külah ile sonlanmaktadır.Antakyanın hakkında çok fazla bilgi bulunmayan camilerinden biridir. Avlu girişinde yer alan yazıtına göre 1131 H./ 1719M. yılında Sarımı Hacı Halıl tarafından yeniden tamir ettirilmiştir. Yazıtının tam metni şöyledir: Şükür tamir-i cami hüsn-ü mukadder Olub bin yüz otuz birde mükerrer ilahı Sarımı Hacı Halilden KabOI kıloldu itmamı müyesser (1131 Hicri) Yazıtta adı geçen Sarımı Hacı Halilin kim olduğu hakkında bilgi edinilememiştir. Sarımı sözcüğünün Arapça ‘da keskin kılıç anlamına geldiği bilinmektedir. Hacı Halilin lakabına göre güç sahibi, otoriter bir kişi ya da aile mensubu olduğu düşünülebilir. Caminin günümüzde Sermaye Camii olarak adlandırılması, Sarımıyenin halk arasında zamanla farklı telafuz edildiği biçiminde açıklanabilir. Antakyalılar arasında, 19. yüzyılda yaşanan depremden sonra caminin onarımının halk arasında toplanan paralarla gerçekleştirildiği, bu paranın onarıma sermaye olduğu söylenmekteyse de gerçekliği olmadığı açıktır.

Me
Yorum №2

Tarihi dokusu korunmuş vakıflara ait tarihi camii gezilmesi tavsiye edilir

Ce
Yorum №3

Minaresi ile dikkat çeken tarihi bir cami. Arkası kilise, önü havra. Dinlerin kardeşliği Antakya.

Ah
Yorum №4

Mütavazi temiz bir yer

Ay
Yorum №5

Selçuklu zamanını eserlerinden..Minaresi kapı girişinin hemen üstünde...İçerisi gayet ferah..çok bilgili bir imamı var...İşini severek yaptığı çok belli..İçeride bulunan kemer kısımlar tamamen yapıldığı döneme aitmiş..lokasyonu görülmeye değer..Hemen arkasında katolik kilisesi karşısında havra var...

Yorum №6

Tipik Antakya tarihi camilerinden, hem taç kapı hem minare, Asıl ismi SUVEYKA CAMİİ, Sarımı(Arapcada sarımı keskin kılıç) Hacı Halil Ağa tarafından miladi 1719 yeniden tamir ettirildiğinden diğer ismi SARİMİYE camidir. 1935 yılında yol genişletme bahanesiyle Medrese bölümü yıkılmıştır. Tarihi eserleriyle zengin Kurtuluş caddesine cepedir.

al
Yorum №7

Sernaye cami Antakya. cok güzel hos huzur veren bir cami. kucuk oldugu kadar büyük demeliyim. Habib Neccar camiine yürüyerek 5dk mesafede görmekte fayda var.

ŞA
Yorum №8

Medeniyetin beşiği Hatay da bir selçuklu mimarisi eser

Ba
Yorum №9

Antakya da görülmesi gereken yerler listesinde başta gelecek mekandır. Türkiye toprakları içerisinde ilk cami olan habibi neccar camisine de çok yakin

Ra
Yorum №10

Sarımıye Camiinin bir de medresesinin bulunduğu bilinmektedir. 1903 tarihli Sal name-i Maarif-i Umumiyeye göre (s.463) anılan tarihte medresenin müderrisi Ahmed Efendi olup, 15 öğrencisi bulunmaktadır3 Sarımıye Medresesinin Halefzade Süreyya Beyin belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirilen bugünkü Kurtuluş Caddesinin açılması çalışmaları esnasında yolda kaldığından yıktırıldığı düşünülebilir. 1929 yılında çalışmaları başlayan o dönemdeki adıyla YeniyolunAntakyanın Antik dönemden beri önemli bir ulaşım aksı olan hattı takip ettiği bilinmektedir. Roma döneminde faalolan bu yolun zamanla daraldığı, üzerine yapılan binalarla organik bir yola dönüştüğü kaynaklarda belirtilmektedir4 1935 yılında açılan yeni yolun inşası esnasında pek çok yapıyla birlikte Sarımıye Medresesinin de yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim, bugün camiye ait olan ve yapının doğusunda yer alan betonarme dükkanıarın bu medresenin bulunduğu yerde inşa edildikleri söylenmektedir. Cami gibi medrese ile ilgili bilgiler de kısıtlıdır. Kentin yaşlılarından kentin kadısının bir dönem medresenin üst katında oturduğunun söylendiği öğrenilmektedir. Son dönemlerinde alt katında bir boyacının barındığı söylenilenler arasındadır5. Caminin Vakıflar Genel Müdürlüğünce sürdürülen restorasyonu 2003 yılında tamamlanmış ve ibadete açılmıştır. Bu onarıma ait ikinci bir yazıt bina üzerinde yer almaktadır.Bu restorasyon kapsamında yapının Kurtuluş Caddesinden algılanmasının engelleyen birtakım niteliksiz dükkanın da yıktırıldığı bilinmektedir.Günümüzde cami, kareye yakın planlı, kesme taş duvarlı bir harimden oluşmakta, harime, batısında yer alan kapıdan girilmektedir. Bina, ahşap beşi k çatılı, kiremit üst örtülüdür. Çatı, harimi iki sahına dönüştüren taş kemerleri birbirine bağlayan ayaklarla taşınmaktadır. Kıble cephesinde mihrap poligonal bir kütle olarak dışa taşmaktadır.Mihrabın bir yanında üç, diğer yanında iki pencere yer almaktadır. Söz konusu pencerelerin üstlerinde geleneksel Antakya evlerinde görmeye alışık olduğumuz türde tepe pencereleri ikinci bir dizi oluşturmaktadır. Caminin genel yapısı itibariyle geleneksel Antakya evlerini andıran bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.Caminin kesme taş minaresi, yapıdan kopuk olarak avlunun güneyinde tek başına yer almaktadır. Minarenin kürsüsü tonoz biçimde düzenlenerek, altından geçilerek avluya ulaşılması sağlamakta, çaminin avlu giriş kapısı işlevini görmektedir. Minare, sanat tarihi açısından Sarımıye Camiinin en önemli unsurudur. Minarenin altında yer alanahşap giriş kapısı derin bir niş içerisine alınmış, nişin iki yanına taş sekiler yerleştirilmiştir. Kapının üzerinde yer alan yazıtı çevreleyen kemer alnı dekoratif yaprak dizileriyle süslenmiştir. Dekoratif diziler minarenin pabuç bölümünde ve pabuçtan silindirik gövdeye geçişlerde de kullanılmıştır. Minarenin sokak ile birleştiği köşede pah oluşturulmuş, bu pahın tepe bölümü mukarnaslarla süslenmiştir. Kapı nişinin iki yanındaki taş sekilerin üzerinde de aynı mukarnaslardan oluşan birer dizi yer almaktadır.Minarenin şerefe altı üst üste çemberler oluşturan mukarnas ve küçük kemer dizileri ile süslenmiştir. Şerefe bölümü ve üstündeki külah ahşaptır. Şerefe korkuluğunun üzeri ahşap dekoratif kemerlerle çevrelenmiştir. Üzeri geniş bir saçaktan sonra piramidal külah ile sonlanmaktadır.altCaminin avlu duvarları son onarımda inşa edilmiş olup, tarihi değere sahip değildir. Onarım kapsamında avlunun taş kaplamaları da yenilenmiş ve avluya yakışmayan yeni bir tuvalet kütlesi eklenmiştir.Antakyanın yeterince tanınmayan bu camisi, gerçekte kenti e ilgili pek çok yayında ve posterde minaresi ile yer almaktadır. Katolik Kilisesinin avlusundan çekilen pek çok fotoğrafta Sarımıye minaresi ile Kilisenin çan kulesi aynı karede yer almakta, ancak, pek az insan bu minarenin hangi camiye ait olduğunu ve diğer özelliklerini merak etmektedir. Minarenin girişinde yer alan Türkçe yazıt ise, kanımca Hatayın kime ait olduğu konusunda şüpheleri olanlara en açık cevabı vermektedir.Kaynak:Hatay Aylık Kültür ve Keşif Dergisi

ha
Yorum №11

Cami kilise yan yana

Ha
Yorum №12

İbadethane

Ja
Yorum №13

Beautiful minaret. Closed for renovations.

Bilgi
53 Fotoğraflar
13 Yorumlar
4.4 Değerlendirme
  • Adres:Zenginler, Kırk Asırlık Türk Yurdu Cd. No:60, 31070 Antakya/Hatay
  • Site:https://www.antakya.com/bilgi-42-sarimiye-camii
Kategoriler
  • Cami
Benzer kuruluşlar